Fotograf makinesini nelere göre seçmeliyiz?
FOTOĞRAF MAKİNESİ SEÇİMİ
Fotograf makineleri amatör ve profesyonel olarak ya da compact ve digital olarak da sınıflandırılabilmektedir.
Film formatı olarak 35mm. den daha küçük filmleri kullanan makineler, amatör olarak sınıflandırılır. Film formatı daha büyük olanlar ise profesyonel olarak sınıflandırılırlar.
Bu gün piyasada çok çeşitli fotoğraf makineleri kullanılmaktadır.
-Kompakt makineler,
-Tek objektifli refleks (SLR-Single Lens Reflex) makineler
-Vizörlü ( telemetreli) makineler
-Çift objektifli refleks makineler (TLR) Orta format makinelerdir.
-Büyük formatlı makineler. Hantal taşınması zor.
Günümüzde sayısal görüntü alan makinelere ( DSLR-Digital Single Lens Reflex) yönelim çoğalmıştır. Dijital Fotoğraf makinesi gelişimi, 2021 yılındada görüyoruz ki; beş kategoriye ulaşmış.
Ultra Compact : Cebinizde taşıyabileceğiniz amatör makinedir. Çok ince ve hafiftir. Objektifi değiştirilemez . Fotoğraf kalitesi ,Compact makinelere yakındır. Manuel ayarı zayıftır.
Compact : Ultra Compact makinelerden biraz daha büyük, ama genelde küçük boyutlu amatör makinelerdir. LCD ekran bulunur. Optic Zoom yetersizdir. Fiyatları uygun-ucuzdurlar. Özelliklerine göre iyi fotoğraflar verirler. Objektifi değiştirilemez.
DSLR Like : Yarı profesyonel bu makinelerin boyutları biraz daha büyüktür Optic Zoom’u fazladır. Objektifi değiştirilemeyen, iyi fotograf çekebileceğiniz makinelerdir.
DSLR : Profesyonel dijital fotoğraf makineleridir. Büyük boyutludur. Birçok ayarını, yapmanızı olanak verir. Objektifi değiştirilebilir. Görüntüyü bakaç (vizör) tan görebilirsiniz. Yeni modellerde LCD ekran ve bakaç bir aradadır.
AYNASIZ: DSLR makinelerde bulunan optik vizör ve ayna yoktur. Bu nedenle boyutları küçüktür. Ama teknolojik olarak güçlü ve yeterli makinelerdir. Hafif olması nedeniyle taşıma konusunda önemli bir seçim nedenidir.
SEÇİM 1- PİKSEL-
Makinemizi baskı yapacağımız fotograf boyutuna göre seçeceğiz.
Piksel, dijital bir görüntü üzerindeki ışık ve renk bilgisini saklayan en küçük birimlerdir. Dijital görüntüyü oluşturan en küçük parça pikseldir Piksel iki kelimenin kısaltılmasıdır: “Picture Element”. Dijital bir fotoğraf milyonlarca pikselin birleşmesiyle oluşur. Her piksel dijital ortamda sayılarla ifade edilir, bu sayılar her pikselin rengini belirler. Rengin ne kadar doğrulukla tarif edildiği pikselin renk derinliği “color depth” veya bit sayısı belirler. Bit sayısı arttıkça dijital fotoğraf makinesinin kaydedebildiği renk sayısı da dolaylı olarak artar.
Gerçekte piksellerin sabit bir boyutu yoktur. Sadece genel bir tarif için, bir santimetre kare veya bir inç içerisindeki toplam piksel sayısını söylemek gerekir.
Dijital dünyada bu ppi “piksel per inch” olarak ifade edilir. Ppi bilgisayar ekranı, dijital fotoğraf makinesi, tarayıcı gibi görüntüyü kaydeden veya monitör gibi dış dünyaya sergileyen cihazlardaki ölçü birimidir.
Dpi ise baskı dünyasının ölçü birimi olup baskının bir inç yatay ve dikey mesafede bulunan (dot) nokta sayısını gösterir. Fotoğrafın basılacağı ortama göre yani fotoğraf laboratuarı, matbaa, ink-jet baskı veya diğer bir yöntem için gereken dpi sayısı değişir. Fotoğraf laboratuarında veya yüksek kaliteli ofset baskılar için görüntünün 300 ppi olması gerekir.
BASİT BİR YOL: Çözünürlüğü 70 e bölünce, bastırılacak fotografın en büyük boyutunu bulabiliriz.
Örnek: 1024 : 70 = 14cm….768 : 70 : 10 cm…yani 1024×768 çözünürlüğü olan bir fotograftan en yüksek 10x13cm baskı alabiliriz.
640×480 = 0.4 milyon | 1600 x 1200 = 2.1 milyon | 2560 x 1920 = 5.0 milyon |
1024×768= 0.8 milyıon | 2048 x 1535 = 3.1 milyon | 3024 x 2016 = 6.0 milyon |
1280×960= 1.2 milyon | 2272 x 1704 = 4.1 milyon | 4256 x 2848 = 12.1 milyon |
Piksel sayısı çok olan makineler daha kaliteli fotograf verecektir. Ama neden piksel sayısı fazladır? Örneğin 6mp bir kompakt makinenin algılayıcısı, yine 6mp. bir DSLR makinenin algılayıcısından daha küçüktür. Bu bir full frame algılayıcı ise, (full frame) daha da büyük olacaktır.
İşte iyi baskı almak için, piksel değil, (görüntünün düştüğü) algılayıcının büyük oluşudur. Büyük algılayıcı daha çok sayıda piksel barındırdığı için, ışığı o denli doğru okuyan noktacıklar daha doğru baskı verecektir.
Ama aynı piksel sayısı ile (6mp) daha büyük boyutlu fotograf (digital zoom) işlenmemeli ve basmamalıdır. Fazla pikselleri makine tamamlayacağı için dağılacaktır ve fotograf bozulacaktır.
Bazı programlar ile fotografa yapılan işlemler, bu kapsamda düşünülmemelidir.
SEÇİM 2- OPTİK SİSTEM
Optik sistemin kalitesi konusunda bütün fotoğraf makineleri için geçerli olan kurallar burada da geçerlidir. Örneğin objektifteki lenslerin camdan yapılmış ve kesimi kaliteli olması gereklidir. Birçok dijital makine amatörler için üretildiğinden optik kalite ikinci plana atılmıştır. Örneğin, filtre takılabilmesi için gerekli parçaları yoktur. Ayrıca dijital makinenizin diyafram ve enstantane ayarlarının tamamının elle / otomatik olarak yapılabilmesi gereklidir.
Kaliteli dijital makinelerin çoğu SLR tipinde üretilmektedir. Böylece DSLR makinelerin yarattığı kolaylıklardan yararlanabilmeliyiz. Örneğin, lens değişimi kolaydır. Dijital makinenin arkasında LCD görüntü penceresi olmalıdır. Bununla fotoğraf çekerken çerçeve ayarı yapabilir veya çektiğiniz fotoğrafları izleyebilirsiniz. İleri DSLR de yeni yeni LCD ekranlar yer almaya başladı. Daha iyisi ayrıca göz için de bir bakaç olmalıdır. Bununla da aydınlık ortamlarda daha kesin çerçeve yapabilirsiniz. Bakaç ve LCD ekrandan gördüğünüz görüntünün çektiğiniz fotoğraf ile %100’e yakın oranda çakışması gereklidir (paralaks hatası olmamalıdır).
Bakaç, içine bakıldığında makinenin yönetim birimlerini okuyabilir ve makinenizi yönetebilirsiniz.
SEÇİM 3- IŞIĞA DUYARLI YONGALAR
Işığa duyar yongaların dijital makinelerde kullanılan iki tipi vardır. CCD ve CMOS. Bu algılayıcıları biraz inceleyelim:
Dıgıtal Algılayıcı Boyutları
Dijital algılayıcıların farklı tipleri kullanılıyor. Digital fotograf makineleri satılırken kaç MP (milyon piksel) oldukları söylenir ya da sorulur. Ama algılayıcı boyutunu konuşmak gerekir. Kullanıcı diyebilir ki; 500ytl ve 12 mpiksellik makine yerine neden aynı mpiksel olan bir makineye 2000$ ödeyeyim? Haklı gibi görünebilir. Öyleyse algılayıcı boyutları hakkında bilgimiz olmalı.
Dijital görüntüyü oluşturan en küçük birim pikseldir ve sayılarla anlatılır. “color depth” veya bit sayısı ise, pikselin renk derinliğidir. Her pikselin renginin ne kadar doğrulukla anlatıldığını belirler. Bit sayısı arttıkça kaydedebilen renk sayısı da dolaylı olarak artar.
Kompakt ile DSLR
Kompakt ile DSLR makineler arasındaki fark nedir? Algılayıcı farkıdır. Yani fotograf çekildiğinde üzerine kaydedilen elemanın büyüklüğü farklıdır. 10 mpiksel kompakt makine ile yine 10 mpiksel full frame algılayıcısı olan DSLR ya da aynasız makineler aynı çözünürlükte gibi gözükse de, full frame algılayıcısının yüzeyi daha büyük olduğundan, pikselleri de daha büyüktür. Ve bu durumda, üretilen işin kalitesi de yüksek olacaktır. Hangisini seçelim? Artık, buna alıcı karar verecektir.
Dinamik aralık, bir pikselin tam beyaz ile tam siyah arasında kaydedebildiği ton sayısıdır.
Full frame, sensor boyutunun 24×36 film boyutuyla aynı olması demektir. Full frame algılayıcılarında dinamik aralık daha geniştir. Bu durumda açık tonlardan koyu tonlara keskin geçişlerde ya da renk tonlarında daha doğru sonuçlar elde etmemizi sağlar.
CCD veya CMOS, bildiğimiz elektronik devreler gibidir, sürekli kullanılan elektronik film görevi görürler. Bu cihazların üzerinde, en az cihazın çözünürlüğü kadar sensör/devre vardır ve bu devreler, o noktaya düşen ışığı piksel cinsinden dijital ortama yansıtırlar. Örneklersek, 5MP bir dijital fotoğraf makinesi üzerinde, 2560 x 1920 yani yaklaşık 5 milyon adet mini sensör bulunur. CCD veya CMOS algılayıcılar büyük boyutlu silikon plakalardan kesilerek üretilir. CCD daha kaliteli bilinir. Ancak günümüz teknolojisi bu farkı ortadan kaldırmış görünmektedir.
Full frame olarak DSLR ve AYNASIZ makineler çoğalmıştır.
Çarpan Faktörü ve Etkisi
CCD veya CMOS algılayıcının uzun kenarının, 35mm film karesi ile kıyaslandığında çıkan orantıya çarpan faktörü denir. Makine, algılayıcının çarpan faktörü kadar alanı göremiyor demektir. Full frame algılayıcıda bu kayıp yoktur. Örnekleyelim:
Nikon D300 1.5x çarpan faktörü olan makinedir. 24mm geniş açı objektifi Nikon D300 ile kullandığınızda 24×1.5=36mm olacaktır. Yani makinenin görüş açısı daraldı. Daha geniş açılı objektif kullanılarak 24mm. açısı elde edilebilir. Ama kalite kaybı olunca da, kayıpsız objektife yönelenler için pahalı çözümler olacaktır.
Çarpan faktörünün, uzun odaklı objektif olan 300mm. ile çalışılınca yararı da vardır. Yani 300mm x 1.5 =450mm ye yükselir. Böylece vahşi doğa fotografçıları için sevindirici olmaktadır.
Küçük algılayıcıların objektifleri de küçük boyutlu olur. Ağır objektif taşıması zor gelenlerin tercihi olabilir.
SEÇİM 4-BELLEK YONGALARI
Dijital makinenizin olabildiği kadar büyük bir belleği ve bu belleğin çıkarılabilir tipte olması gereklidir. Bazı ucuz makineler yerleşik bir bellek kullanırlar ve bu çok sakıncaları olan bir özelliktir. Böylece belleğiniz her bittiğinde bilgisayarınızın yanına gitmeniz gerekir, örneğin bir tatildeyseniz – yanınızda aktaracağınız disk yoksa – bu olanaksız olacaktır.
Dijital makineler tarafından çok çeşitli bellek yongası tipleri kullanılmaktadır. Bazı tip bellek yongalarının yüksek hacimlileri yoktur bazılarının ise fiyatı çok fazladır. Örneğin SD Card denilen tiplerin fiyatları ucuzdur fakat bunlar üzerinde çalışan fazla üretici yoktur ve piyasada satılan modellerin hacimleri de fazla değildir. Sony’nin ürettiği ve şu anda sadece Sony dijital makinelerinde kullanılan Memorystick adlı bellek yongalarının ise fiyatları çok fazladır. Zamanımızda en ucuz, en çok kullanılan ve en çok seçeneği olan bellek yongası tipi Compact Flash (CF) tipidir ve böylece bu tip yongaları kullanan bir dijital makineyi seçmeniz daha uygun olacaktır.
SEÇİM 5- KULLANIM KOLAYLIĞI
Bir diğer kriter her dijital alette olduğu gibi kullanım kolaylığıdır. Makinenin kullanma kılavuzunu internette üretici firmanın sitesinden indirin veya satıcıdan isteyin. Burada okuduklarınıza bakarak makinenin size uygun olup olmadığına karar verebilirsiniz. Ne yazık ki teknoloji ile arası iyi olmayanlar dijital makineleri kullanırken zorluk çekebilirler. Bu tip makinelerin üzerinde geleneksel makinelere göre daha fazla ayar düğmesi olacaktır. Bir heves aldığınız makinenizin bu nedenle bir süre sonra bir dolap rafında unutulması işten bile değildir.
SEÇİM 6- BAĞLANTI SEÇENEKLERİ
Dijital fotoğraf makinelerinin bilgisayar, televizyon veya projeksiyon cihazları gibi araçlara bağlantı seçenekleri de çok önemlidir. Bilgisayara bağlanırken bazı makineler infrared bazıları seri port veya yeni çıkanların çoğunluğu USB portları kullanırlar. USB portu kullanımı ile fotoğrafları bilgisayara çok hızlı bir biçimde aktarmak olanaklı olur. Bu yüzden USB portu ile aktarım yapan dijital makineleri tercih etmelisiniz. Evinizdeki bilgisayarda mutlaka USB bağlantı sistemi bulunmalıdır. USB port dışındaki aktarma seçeneklerinde fotoğrafların bilgisayara aktarımı saatler alabilir.
SEÇİM 7- GÜÇ KAYNAĞI
Seçtiğiniz makinenin güç kaynağı olarak şarj edilebilir pil kullanması ve bu pillerin cep telefonlarında olduğu gibi Li-Ion (Lityum İyon) tipinde olması gereklidir. Dijital makineler çok enerji tüketen aletlerdir, Li-Ion pil kullanan bir makine alırsanız uzun süre kullanma ve istediğiniz her zaman şarj etme olanağınız olur. Ne yazık ki özellikle ucuz ve eski modellerde enerji kaynağı olarak alkalin piller kullanılmaktadır. Bunların yarattığı harcamalar zaman içinde çok fazla olacaktır.
SEÇİM 8- SERVİS
Bir başka kriter olarak dijital makinenizin onarım olanakları, yedek parça bulunabilirliği ve bunların fiyatı değerlendirilmelidir. Makinenizi çok sıklıkla ve her ortamda kullanacağınıza göre bozulma, onarım ve yedek parça gerekliliği uzak bir olasılık olmayacaktır. Bu tip durumları en az sıkıntı ile atlatmak için aldığınız fotoğraf makinesinin güçlü bir servis ağı bulunmalı ve yedek parça fiyatları ucuz olmalıdır. Örneğin çektiğiniz fotoğraf sayısı fazla olacaksa bellek yongaları almalısınız yada makinenize ait kabloları kaybedebilirsiniz vs.
Tanınmış bir markası olmayan bir makinenin parçalarını veya servisini Türkiye’de bulmakta zorluk çekebilirsiniz.
SEÇİM 9- FİYAT
Evet sıra paraya geldi.
Belki de düşüneceğiniz son önemli kriter fotoğraf makinesinin fiyatı olacaktır. Unutmayın iyi bir fotoğraf makinesi kural olarak her zaman diğerlerinden pahalıdır. Reklamlarda ve tanıtımlarda verilen teknik özelliklere aldanıp ucuz bir alet almayın. Yukarıda anlattığımız basamakları düşündüğünüz makine için mutlaka gözden geçirin. Ucuz makinelerin çektiği fotoğraflar genellikle kalitesizdir. Fakat yine de gidip en pahalı aleti almak yerine biraz inceleme yapıp sonuçta ortayı bulacağınıza eminim.
Şu anda Türkiye piyasasında, Amerikadaki fiyatlarla at başı seçimler yapabileceğiniz mağazalar bulunmaktadır.