Film ile fotograf çalışanların baskı yaptıkları ortam KARANLIK ODA dır.

En iyi baskı almak renkli diapozitif düşünülmeldir.

Film ile çalışmayı isteyenler Tek Lensli Makine ( SLR-Single Lens Reflex) makineler ile çalışmayı sürdürüyorlar.

PC ile çalışacak olanlar digital fotograf makinesi kullanmaya başlamışlardır. Günümüzde digital fotografçılık geliştiğinden artık DİGİTAL KARANLIK ODA denmektedir.

Burada fotograf ustaları ayrılıyorlar. Digital karanlık oda istemeyenlerle, sırf o ortamda çalışanlar. Bilindiği gibi yarışmalarda bu iki durum seçme nedeni olarak şartnamelerde yer alıyor.

Biz geleneklere de yeniliklere de yer vermeliyiz, teknolojinin sunduğu olanaklardan da yararlanabiliriz diyerek DİGİTAL KARANLIK ODA için gerekli olan araçlar nelerdir, bir bakalım;

Fotografları;

  • Kaydetmek için BELLEKKART,
  • aktarmak için USB2, USB3 bağlantı kablosu ya da kart okuyucu,
  • işlemek için YAZILIM ve RAM,
  • kaydetmek, saklamak için HARDDİSK, CD, DVD ve
  • baskı yapmak için YAZICI gerekmektedir.

BELLEKKART:Her üreticinin kartları farklıdır. Bizce şimdilik önemli olan hızlı olmalarıdır. İkincisi ise, hafızası büyük olmalı ve fotograf gezisinden ah-of-yandım demeden yeterince fotograf çekmiş olarak dönmeliyiz. Artık 16GB hafızası bile olan kartlar üretilmekte.

USB: Çektiğimiz fotograf sayısı az olursa neyse diyelim. Ama çok sayıdakı fotografı PC ye aktarmak için hızlı olan usb2, usb3 bağlantı gereklidir.

YAZILIM ve RAM: Fotografı PCde işlerken yazılım programlarına gerek var. Günümüzde fotoşopu bilmeyen yoktur. Kaliteli, PCde çok yer kaplayan ve bir o kadar da zor olan bu program ayrıca çok pahalıdır. Neredeyse ona taş çıkartan açık kaynak kodlu, ücretsiz, hızlı, kolay ve az yer kaplayan GİMPtüm işimizi görebilir.

Fotografları işlerken sorunlar başlayacaktır. Eğer PC ekran kartında yeterince ram yoksa işleriniz yavaşlayacaktır. Hele fotoşop ile çalışıyorsanız iyice sıkıntıya düşeceksiniz demektir. Hatta PC nizin ekranı donabilir. Bu sıkıntının çözümü için en az artık 1GB ram olmalıdır. Bize göre çok önemli saydığımız bir konuya daha dikkat çekelim: Kesinlikle asıl fotograf üzerinde işlem yapmayacağız. Fotografı kopyalayacağız, kopya üzerinde işlem yapacağız. Bu alışkanlık olmalıdır. Kaybedeceğiniz, bozacağınız değerli fotograflar ders olacaktır.

Baskı yapmak istediğimizde bir sorunla daha karşılaşabiliriz: Ekranda gördüğümüz renk ile baskıdaki renk aynı mı? Bu sorunu aşabilmenin yolu, 19’ ya da 20’ bir LCD ekran almaktır. Ve tabi ekranımızı kalibra etmektir.

HARDDİSK, CD, DVD: İşlediğiniz fotografları ise saklamak gerek. Basılan eski fotografların ömrünü 50 yıl olara belirlemiş olanlar, digital fotografa 100 yıl ömür sayıyorlar. Denenecek ve görülecek öyle mi değil mi? Her fotografı da artık bastırmaya gerek görmediğimizden, kaydederek saklamamız bir yöntemdir.

ÖNCELİKLE, ÇOK FOTOGRAF SİLMELİDİR. Sanatsal olarak düşündüğümüzde; nerdeyse bastıracak kadar güzel görmediğimiz tüm fotografları silmeliyiz. Belge fotograflar elbette kalacaktır.

İşte böylece seçtiklerimizi işleyerek de işlemeden de saklayabiliriz. Artık 500GB, terebayt düzeyde diskler üretiliyor. CD ler daha dayanıksızdırlar. Gelişen bu alanda DVD, 8GBlık çift katman DVD., 24GB lık veri saklayabilen blue-ray DVD ler üretiliyor.

Son söz olarak hiçbir digital medya henüz uzun yıllar kalıcı değildir.

YAZICI: Kişisel önerimiz, yazıcı almamalıdır. Yazıcıya alışana dek harcayacağınız kartuş, kart ile küçük boyutlu (A4 ve daha küçük) baskılarınızı zaten yaptırabilirsiniz, çok pahalı değil artık. Daha büyük baskılara da kartuş dayanmamakta. Öyleyse kartuş yeterince bir düzeye gelene değin baskıları fotografçıda yaptırmalıdır diye düşünüyoruz.

Mutlaka istenirse, küçük bir yazıcı yeterli olacaktır.

Yazıcı