Müze fikri ülkelerin geçmişini geleceğe bağlama kanallarından.

Çok değerli eserlerin kalıcılığı sağlanan bu kurumlar artırılmalı, yaygınlaştırılmalı ve güvenliği sağlanarak kitlelere açılmalıdır. Türkiye bu kültür varlıklarıyla dolu. Ama korunmasız bırakılmış. Devlet görevini yapmıyor. Öylesine tehlikelere ve yıkımlara açık bırakılmış ki; kırıp parçalama, hırsızlıklar sürüyor.

Konuralp bu örneklerden biri.

Burada yerel olarak KIRK BASAMAKLAR adıyla bilinen “Prusias ad Hypium” antik kenti bulunuyor. Korunmasız. Yıllarca mermerleri çalınıp satılmış. antik kentin içine evler yapılmış. Taşları sökülüp götürülmüş ev temellerinde, duvarlarda betonlara gömülmüş. belediye bu taşlardan alıp yol kenarlarına götürüp “Turizme hizmet ” saçmalığını uygulamış. Hala o taşlar sağda solda dağınık durumda bırakılmışlar. Birde antik kentten uzakta bir yerde müze yapılmış. Antik Kentin yakınında uygun yer var. Kim bilir ne haltlar yendi de oralara yapıldı. Birini gören insan ötekine uğramadan ayrılabilir. Araları çok uzak. Elbette, oraya da gitsin, 1Km ne ki denebilir.

Konuralp müzesi fikri değerli. Ama antik kentten söküp, ayırıp buraya yerleştirilenler, antik kentteki yerlerine konsa acaba bu müzede ne kadarı- hangileri kalır? Konuralp Müzesi Antik Kent yakınına yapılmalıydı. Müzede ise korunması gereken eserler bırakılmalıydı.

Konuralp Müzesi’nden ve sokaklardan bazı fotograflar sunuyoruz: