1 MAYIS 2024 TAKSİM
1 MAYIS 2024 TAKSİM
EMEĞİN BAYRAMI KUTLU OLSUN!
Ancak, ne yazık ki; kutlu olmadı, olamadı, oldurulamadı.
Çünkü; iktidarlar baskı ve zorbalığı kendilerine yakıştırırlar. Sanmazlar, bilirler ve uygularlar kötülüğü. İktidarlar SERMAYENİN EMİR ERLERİDİR. Askerlikte mantık yoktur ya soru sorulmaz, emir yerine getirilir. Din için aynısı söylenebilir. Din tartışılmaz. Ya kabul, başını eğ kabul et ya da red. İşte öyle bir şey.
İşçiler her söyleneni, her emiri kabul etmedikleri için bayramları olanı kutlamak isterler. Kendilerine yaşam hakkı, iş hakkı, eş hakkı, çocuk hakkı gördükleri maddeleri haykırırlar bayram günlerinde. O nedenle 1 MAYIS özel bir anlam kazanır. İşçi disiplini ile gelirler meydanlara , kutlamalarını yapar, aynı disiplinle dönerler. Böyle olursa işçilerin haklarını halka anlatmaları kolaylaşır. Giderek haklarını kazanmaları sağlanmış olur. ANAYASA BÖYLE YAZAR. Çalışanın hakları geliştikçe, sermayenin hakları daralır. Sermaye bu daralmayı istemez. Hep kazanmak, haksız hukuksuz da olsa hep kar hırsıyla kazanmak ister. 1950 seçimleri dahil her on yılda bir darbe yaparak hakları budamak ister ve budarlar. Arada 1960 yılındaki farklı bir kalkışma olur. Çok değerli 1961 Anayasası çıkar ortaya. Ama 70, 80 faşist darbeleriyle bu anayasayı da budarlar. Kalanları da tanımazlar. Bu durum bir şeyi de netleştirir. Türkiye sermayedarları burjuvalaşamamıştır. Ağa-tarikat-paşa triosunda bocalamaktadırlar. Burjuva kendi koyduğu yasalara uyar. Kendi kurduğu Anayasa Mahkemesi kararlarını uygular. İşte tam bu noktada, 1 MAYIS 2024 günü olanları kolayca anlayabiliriz. 1 MAYIS 1977 Taksim mitingini katledenler ortaya çıkar diye korktukları için TAKSİM YASAĞI geliştiriyorlar. Ayrıca bilinir ki; hiç bir miting ya da gösteride -polis olmazsa- olay çıkmamıştır.
Saraçhane toplanma yeri olarak seçilmesi eleştirilebilir. Şöyle olmalıydı, böyle olsa falan gibi öneriler normaldir. Son ana kadar görüşmeler sürdürülerek, toplumsal gerginliğin azaltılması, mitingin sürdürülebilmesi, insanların can güvenliği gibi sorumlulukların sağlanması umut edilmesi değerlidir. Oysa; gittiğim her mitingte gördüğüm bir durum burada da gerçekleşti:
Bozdoğan Kemerinin geçiş kapıları tomalar sokularak kapatılmış. Arkada ve önde ikişer üçer sıralı polisler dizilmiş. Polislerin gaz maskeleri, silahları, kaskları, giyimleri özel. Kemerin üstünde uzun namlulu görevliler var.
Saraçhane Alanında toplanılıyor. Görüşmeler sürüyor. Tertip Komitesi açıklama yapılacak diyor. Zaman uzadıkça alan doluyor. Tedirginlik artıyor. Bozdoğan Kemerine inen iki taraftaki yol boş. Kapatılmamış. Tertip komitesi bu yolu kapatmayı akıl edemedi galiba. Taksim açılsa bu yoldan ilerleyecek olan korteje yer kalmamış oluyor. Ayrıca, isteyen bu yoldan ilerleyerek polislerle dalaşabilir. Zaten böyle olmasını isteyen gruplar her mitingde var. Tertip Komitesini yetersiz bulup, polislerle kavgaya tutuşup, yolu ancak böyle açabileceğini düşünen, hayal eden ya da planlayanlar…Fotograf çekimi için kemerin ayaklarına kadar indik. Her şey sakin. Geri gelirken baktık ki; 10-15 kişilik gruplar bu yoldan polislerin olduğu yere aşağı ilerliyorlar. Tertip komitesi geç fark etti. Anonsla uyarı yapıyorlar ya mikrofon kötü, ses duyulmuyor, anlaşılmıyor: yerinizde kalın, ilerlemeyin. Ama dinlemediler. Miting Komitesinin kararlarını tanımadılar. Az sonra bazı partiler de oraya ilerlediler. Kalabalık çoğaldı. Polise Anayasayı gösterip tartışmaya başladılar. Anayasayı gören polis sanki “buyrun geçin” diyecekti. Mitinge katılanların tek flamanın plastik sopaları ellerinde. (Ha! kaldırım taşlarını saymadık.) İtiş kakış yaşanmaya başladı. Kesin olay yayılacak. Belli ki bu bir provokasyon. Ben yukarıya alana çıktım. 20 dakika falan geçti. Gaz atıldığını koku yukarı köprü üstündeki kalabalığa kadar ulaşınca anladım. Maskemi taktım. Ama gaz maskesi olmadığından işe yaramadı. Çevremdekiler de etkilendi. Öksürmeler yoğunlaştı. Ben alerjim nedeniyle alandan ayrıldım.
İşte böylece buraya kadar gelmiş yaklaşık elli bin insana-emeğine saygısızlığı böyle yaşadık. Daha sonra öğrendik ki; Tertip Komitesi ve CHP alandan ayrılma kararı almışlar. Haliyle alanda katılımcılar azalınca, polis gazla-copla iyice sertleşmiş. Çok sayıda kişi göz altına alınmış. İktidara 31 Mart seçim yenilgisinin intikamını alma fırsatı verilmiş oldu. Onlar da böylece intikamlarını aldılar.
Polisle çatışmak isteyenler olabilir. Elbette kendileri bilir. Ancak o durumda, bu alana, eleştirdiğin siyasetlerin yanına gelmeyeceksin. Git, Beşiktaş, Şişli oralarda da polis var. Git çatış.
Yenikapı’ya doğru giderken hala mitinge katılmak için Aksaray’dan ilerleyenler vardı. Oradaki polis arama yerinde bir grup gözaltı arabasına bindiriliyordu.
Şimdi kavgayı çıkaran gruplar-partiler kıs kıs gülüyorlardır. Mitingi yaptırtmadık diye. Kahramanlar. Nasıl da savaştılar. Ülkeyi kurtardılar. Bağımsızlığı kazandılar. Yaşaaa! Varooool! Düşündüm ki; Kabataş yönünden gelecek olanları da Saraçhane’ye gelmeleri kararı alındığına göre, Taksime yürünemezse Saraçhane Mitingine dönüştürülmek isteniyordu.
Olmadı. 2024 EMEĞİN BAYRAMI kutlanamadı. Yeni mayıslara…
