Beşikdüzü Köy Enstitüsü nerede ki? 19 Mayıs 2025
Beşikdüzü Belediyesi Kültür-Sanat Günlerinde, Yeni Kuşak Köy Enstitüsü Beşikdüzü Şubesi’nin daveti üzerine sergi açmaya gittim. Başkana ve üyelerine teşekkür ederim. İki çadırın biri benim diğeri ise Köy Enstitüsü tanıtımı ve Kıyı Dergisi içindi.
SERGİ HABERİ MENÜSÜNDE yazılarıma bakabilirsiniz.
Sergi açılışı gibi çalışmaların arasında hep Beşikdüzü Köy Enstitüsü aklımdaydı. “E o zaman dön yola. Fotograf çek, gerekli de olur zaten.”
Sergime gelenlerin çoğu emekli öğretmen. Öğretmenlerin çoğunluğu bildiklerini sanırlar ve çok konuşurlar. Hele biri, DALİ için DELİ dedi. Ben de “şakası bile çirkin” dedim. Hemen kekelemeye başladı, lafı döndürdü. Özür diledi…Konuyu değiştirme sorusu, için nerelerde çalıştınız oldu. Da, ben söze giremeden tüm yaşamını anlattı neredeyse. Ben sözünün sonunu getirmek için “hadi gidin biraz su için dedim. Parkın içinde kafe 10 adımlık.” Tümü böyle mi? Neredeyse? Köy enstitülü biri böyle yapmaz. Arada çıkmaz mı? Neredeyse? Köy Enstitüleri, öğretmen okuluna dönüştürülerek; en değerli yanı “iş içinde eğitim” budanarak, DÖRT DUVAR arasına tıkıldı. Bundan sonrası felaketti. Köye giden öğretmen -evinde yapmamışsa- çivi bile çakamıyor. Köydeki ustayı çağırıyor. Dört duvar içinde bizi az da olsun geliştiren iki neden vardı: Köy Enstitüsünden gelen öğretmenler ile 1960 Anayasası’nın demokratik olması.
İşte düştüm yola. Yola dedimse Beşikdüzü içinde. İlk fotografım Köy Enstitüsü Müzesi için yaptırılan bina. Bu binalar iki taneydi bildiğim. Birinde yine bir festivalde sergi açmıştım. Oğuz Standı ile birlikte. Önünde görünen dere ise, toprakla dolmuş, yeni orman olacak gibi. Köy Enstitüsü olacaktı bu dere böyle mi kalırdı? İlerledikçe eski binaların yanında yeni binaları, okulları gördüm. Fen liseleri, Anadolu liseleri…

Bir ülkenin 1939 dan beri yüzlerce kez eğitimin okulların yapısı ile oynayan TARİKAT, PAŞA, AĞA üçgeni 2025 yılında başarılarının ürünlerini gördüler. TÜRKİYE’NİN HİÇ BİR ÜNİVERSİTESİ DÜNYA SIRALAMASINDA İLK 500 İÇİNDE YOK! Ülke kupkuru, çöle dönüşmek üzere. Köy Enstitülerini böyle olsun diye kapattılar. Ülkemin eğitim tarihini inceleyen kör biri bile her şeyi görecektir.
Şu gezimde üzüntümü azaltan tek tarafı, Beşikdüzü Köy Enstitüsü binalarının az da olsa yaşıyor olması. Başka olumlu şeyler de var. Örneğin; son binada okuyan çocukların açık havada- bahçedeki resim sergileri ve diğer etkinlikleri. Bir şey yazmama gerek yok.
Şimdi 2025, günümüzde bile Köy Enstitüsü umudumdur.
Fotograflarımdan bazıları: