Çeşme Yolunda Gördüğüm Taşoyukları Yıkımı. 2024

Çeşme’ye gidelim dedik koca yaşımda ilk kez. Gittik deee gördük ebemizin örekesini: Gördüğüm felaket!

2024 yılında Türkiye’nin her yöresi kazılıyor, oyuluyor. İlk aklıma gelen facia Kazdağları. Akdeniz’e oyulan nükleer enerji inşaatı. Erzincan insanlarından kaç tanesini yutan İliç. Karadeniz derelerindeki suların borulara hapsedilmesi. Türkiye’nin her yeri kazılıyor, oyuluyor, ağaçlar, zeytinlikler talan ediliyor. Gördüğünüz fotograflardakiler olanlara göre masum boyutlarında olsa da yüreğime batıyor, canım acıyor!

Üstelik bedava teşvikler, vergi afları, borç düzenlemeleri ve dava korumaları ile. Tüm bunları sık sık kamuoyunun gözlerine soka soka teşhir eden gazeteciler tehdit ediliyor ya da hapsediliyor.

Ne oluyor? İktidardakiler açıklama yaparlar. İnananlar çıkabilir. Ancak çivinin ucu bu inananlara battığında anlayacaklardır. Ama çıkarcı karakterli iseler, gene de çıkarlarına bakacaklardır. Bizim umudumuz çocuklarını sevenlerde. Çocuklarının geleceğini düşünüp davranacaklarda umut. Sermaye, çocukları asla düşünmez, insanlığı asla düşünmez. Bir iki örnek mi: Yüzyıl savaşları, ikinci paylaşım savaşı, Hiroşima, Çernobil, Ukrayna,11 kentimizdeki deprem, Akbelen,… en son Filistin…

Çeşme bölgesinde çok sayıda kaçak inşaatla karşılaşınca, tatil burnumuzdan geldi.

Yurdumu seviyorum. Her şey bu sözle başlayabilir. Böyle gökyüzü görmek istiyorum diyebiliriz.

NOT: Daha çok kazı dikkatimi çekmişte. Ancak yolda giderken çekebildiğim bu fotografları verebiliyorum.