Sanat Galerileri ne iş yapar?
Bu sorunu SANAT GALERİSİ sorumluları en öne almalılar. Sundukları ürün en olumlu biçimde görünmelidir, çünkü. Elbette, evinde resim sergileyenler de düşünmeli. Bir resim deyip geçilir oysa!
Sanat Galerileri gibi, atelye olan böyle bir evde IŞIK baş sorundur. Rengi gösteren ışıktır. O halde hangi ışık seçilmelidir? Rengi en doğru veren ışık GÜNIŞIĞI dır. Her yerde gün ışığı kullanmak zorunda mıyız? Hayır. O zaman… Ne yapmalı?
Gün ışığı resimler için zararlıdır. İçindeki olağanüstü güçlü kızıl ötesi ışınlar, kimyasal olan tual ve renk pigmentlerine süreçte zarar verir. Yaşayan pigment tabakalarını yıpratır-öldürür. Müzeler bu nedenle resimleri karanlık odalarda saklıyorlar ve arada bir sergileme zamanı çıkarıyorlar
1- İlkelerden birini bulduk sayılır: Gün ışığı, eve doğrudan girmemeli.
Gün ışığı çeşitli yerlere vurur ve yansıma yapar. Resmin bir çok ışık alınca farklı renkte görülür, diğer alanı farklı renkte görünür. Bu durumda yanlıştır. Bir de pencere aralarına resim konuyor. Işık gözümüze vuruyor, haliyle resme bakamıyoruz ki.
2-İkinci ilkeyi de bulduk: Yansıma ışık olmayacak.
Gün ışığı gelmeyen köşeler-yüzeyler olumlu yerler midir? Evet. Çünkü ışığı kendimiz belirleyeceğiz. Resim konacak yer, böyle gölgede ama ışık çok olmalı. Işık çok olacak demek, spot türü aydınlatmalar olacak demek midir? ASLA…Çünkü bu durumda da istenmeyen ışık resmi dolduracak ve izleyen yine görme zorlukları yaşayacak. Her şey gölgede kalacak. Spot türü aydınlatıcılar reklamı gereken yerlerde, vitrinlerde kullanılır. Resim galerisi gibi sanat evlerinde kullananlar da var ama onlar ışık cahilleridir. Resim bir vitrin ürünü değildir, aydınlatma ölçüsü olumlu olmalıdır.
Bu aydınlatmadaki yanlış hemen görünüyor: Bir resim üzerinde aydınlık ve karanlık alanlar var. Sergileyen bazı yerleri aydınlık, bazı yerleri gölgeli mi olsun istemiştir? Elbette değil. Galeri sahibinin cahilliğinden bu ışığı kabullenmek zorunda kalmıştır.
3-Üçüncü ilke de belirlendi sayılır: Doğrudan bir noktaya vuran ışık (spot) kullanılmayacak.
İzleyenin gözüne vuran aydınlatma başka bir tedirginlik yaratır. İzleyeni kaçırır bu tür aydınlatma. Göz vurmayan bir yol seçilmelidir.
4-Bu da bir ilkedir: Işık, izleyenin gözüne çarpmayacak.
İşte asıl soruna geldik.
NE OLACAK? GÜN IŞIĞI TADINDA BİR AYDINLATMA OLACAK.
İlkeleri anımsayalım:
Gün ışığı eve, doğrudan girmemeli.
Yansıma ışık olmayacak.
Doğrudan bir noktaya vuran ışık (spot) kullanılmayacak.
Işık, izleyenin gözüne çarpmayacak.
Böyle bir yeri, içerdeki bölmelerde, salonlarda yapmak gerekir. O zaman dışardan gelen gün ışığı önlenmeli ve ışığın kaynağını salona yerleştirmeli. Işık yukarda açıklanan ilkelere göre olmalı. IŞIK TAVANA BAKAR biçimde, asılarak monte edilir.
Bu durumda:
Tavana vuran ışık yansıma ile bize döner ki insan beynine zararı da az olur.
Göze çarpmaz ki; daha rahat izleyebiliriz.
Her yer ortalama aynı güçle aydınlatılır ki; tüm renkler eşit ışık alarak daha doğru renk değerinde izlenebilir.
Günümüzdeki sanat galerilerinde bu tür incelikleri göremiyoruz. Bir zamanlar koca İstanbul’da bir yerde; Vakko’nun İstiklal Caddesi’ndeki galerisinde böyle bir incelik vardı. Sonra o da kaldırıldı.
2021 yılında hiç bir galeride yok. Böyle bir dertleri de yok.