*Sanat; biçim ile içeriğin dengesidir.*
Böyle bir kesinlik kime göredir? Tartışıldı yüz yıllardır, tartışılacak daha.
Sanatın her disiplini için biçimsel sorun aynı görselliği taşımaz. Görsel sanatlarda da farklıdır. Örneğin resimde iki boyutlu, yontuda üç boyutludur…Kullanılan araç gereçlerde de farklılıklar yaşıyoruz. Bu farklılıklar sanatın doğası gereğidir.
Ben biçimsellikle uğraşırken, resmin dış biçimine yöresellik boyutunu katarak :
Türkelli-köyüm,
Trabzon-ilim,
Türkiye-yurdum ve
Kızım Toprak olunca, bu harfi kullanmaya karar verdim.
T resimleri böyle oluşmaya başladı. Önce içi boş bir çerçeve belirdi… Sonra içinde figürler yer kapma yarışına girdi. Elbet-motiflerin hakkını da yemeden…Yöreselliği figür resmi verebilirdi…
Kişiselliğime de uygun bu…
T ve BEN
T oluştu ve yaşıyor… Sekiz (8) kenarlı T işte.
Tüm T ler farklı anları yaşadılar…
Türkelli’de yaşananlar çocukluğumdu. “BEN”deki özü yaratan yer Türkelli.
Canıma can katan suyunu, o dağlar verdi. Kanımı canlandıran meyveler, lahana, mısır; çimenine uzandığım, oynadığım topraklar Türkelli’de. İlk öğretmenlerimle, Türkelli İlkokulu’nda karşılaştım. Yollarını birlikte yapmak üzere, taş taşıdım sevgi dolu insanlarıyla. Kemençeler eşliğinde su yollarında çalıştık dayılarımla, bibilerimle. Fideler dikip aşı yapmayı Türkelli’de öğrendim. Sığırlarını otlattım, buzağısını doğurttum ve büyüttüğüm, teşekkür için saçlarımı yalayan düveler oradaydı. Gözlerime bakışlarını hala görüyorum. Kaval yapıp çaldığım imeceler Türkelli’deydi. Arkadaşlarımla çimdim derelerinde. Çok sevdiğim teyze çocuklarımla burada kavga ettim. Beş yaşımda keseri elime burada tutturdu Ustam Babam. Sis Dağı Yaylası’na, Kadırga Yaylası’na buradan yürüdüm göç zamanı ya da otçularda. Okumamı sağlayan, ısırgan otu Türkelli’deki evimizin önündeydi. Babamın ölümünü bu köyde yaşadım. İlk isyanlarımın görünmeyen bayrağı bu topraklarda yükseldi. Burada aşık oldum…
Trabzon’da yaşanan gençliğimdi, hasretliklerimdi. “BEN”i yaşama hazırladı ve yaşama karıştım.
Türkiye’de yaşadıklarım ise, “BEN”i oluşturdu. Türkiye, yaşam serüvenimin, kavgamın barışımın alanı.
Dünya değerinde olan kızım Toprak adını bu düşüncelerin sürecinde verdik.
Her bir “T”inin özelliği, yaşanmışlıkları farklı, ama içerikleri aynı. “BEN” i biriktirdiler. Ben şimdi T’lerle yürüyorum. Ellerim, gözlerim, pusulam T’lerim. Benden Tünya’ya bir damla T taşıyorlar.
Süreç ilerliyor, benimle ve kendiliğinden…
Türkelli’den Tünya’ya bir damla T…
GÜZELLİKLE…
Şakir Sağlam /2001